8 Temmuz 2009 Çarşamba

Okyanus Yürekli Dostlar...

Su, kendine sırdaş arıyordu. Önce buluta verdi sırrını.
Ağır geldi sır buluta. Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını.

Sonra göle gitti su. Ona anlattı derdini. Bu arada bulut suyun
sırrını yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için, zaman
zaman taşıyordu göl ve çıkıyordu suyun sırrı iyice açığa .

Sonra nehre verdi su sırrını. Nehir de aldı suyun sırrını çekti
gitti.
Dereye verdi. Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden, o da götürdü
suyun sırrını bir başka bilinmeze…

Çağlayanlar, şelaleler, akarsular… Hepsi kayboluyordu bir anda.

Sonra bir gün su takip etti dereyi. Dereye okyanusa kavuşunca fark
etti su, bütün sırlarının akarsularla, çağlayanlarla,
ırmaklarla…okyanusa taşındığını.

Karar verdi su. Sırrını okyanusa verecekti. Öyle de yaptı zaten.
Tüm sırlarını okyanusa verdi. Artık suyun sırrını okyanustan
başkası bilmiyordu. Ne taştı okyanus, ne bir başkasına taşıdı
suyun sırrını, ne de kurudu….

Geçenlerde karşılaştık suyla. Bir bardaktaydı. Suskundu.
Çok uğraştım konuşturamadım.
Ben tam giderken ” Dur !” dedi su. Durdum!

” Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma!
Taşıyamazlar, kaldıramazlar senin yükünü, canını yakarlar,
utandırırlar….” dedi.

Çevrenizde hep "okyanus yürekli" dostlarınızın olması dileğimle…..
Alıntı...

0 yorum: