1 Haziran 2010 Salı

Fena Fi'l-Aşk


FENA Fİ’L-AŞK
Arapça, aşkta fânî olmak manasındadır. Vücûd-ı mutlak, aynı zamanda kemâl-i mutlak, cemâl-i mutlak ve hayr-ı mutlaktır. Cemâl, aşkı doğurur ve cemâl aşksız olamaz. Dünya üzerinde gördüğümüz her güzel, mutlak güzelden bir parçadır. Bu sebeple güzel olanı sevmek, Cemâl-i Mutlak'ı sevmek demektir. Mutasavvıflar, bundan hareketle, fena fi'l-aşk nazariyesini geliştirmişlerdir. Bu, fena fillah mertebesinin ilham ettiği bir fikir, bir akîde ve bir menzildir. Her şey, sonunda dönüp dolaşıp Vücud-ı Mutlak'a varacağı gibi, aşk da sonunda aynı yere varacaktır. Âşık gerçekte Cemâl-i Mutlak'a aşık olmuştur. Çünkü güzellik, Cemal-i Mutlak'tan insan yüzüne düşen bir nur zerresidir. Aşk da, o nurun doğurduğu bir duygudur. Maşukun güzelliğinde, Cemâl-i Mutlak sezildiği için, âşık, ruhunu derece derece saflaştırarak, heyecandan buhrana, buhrandan vecde, vecdden istiğraka geçerek, tıpkı Kemâl-i Mutlak'a ve Hayr-ı Mutlak'a karşı duyulan hayranlık yüzünden, fena fillah mertebesine erenler gibi, fena fi'l-aşk merhalesine ulaşır. Artık o menzilde, aşk, âşık ve maşuk birleşir, Cemâl-i Mutlak da mahvolup gider. Fena fi'l-aşk sırrına erenler, bütün beşerî duygulardan sıyrılarak ilâhîleşirler, Rabbânîleşirler.


Dr.Haluk Nurbaki

Merhum Haluk Nurbaki Hocamı Rahmetle Anıyorum Makamı Cennet Olsun.

0 yorum: