5 Aralık 2011 Pazartesi

Mersiye–i İmâm–ı Hüseyn Aleyhisselâm

MERSİYE-İ İMAM-I HÜSEYN ALEYHİSSELÂM

Muharremdir, kamer mahzun, güneş me'yus kan ağlar
Felek serkeşte mebhût, hayrete dalmış cihan ağlar.
     Cef'â-yı Şâh-ı mazlûme tahammül etmeyip dağlar
     Ezelden gözlerinden âblar olmuş revan ağlar
Ne düşmensin, behey ibn-irirecm, ey sâkî-i iblis
Senin yaptıklarına düşmen-i insan olan ağlar.
     Medine halkına kıldı vedâ ol kân-ı ilmül gayb
     Tutup âfâkı bir efgan, yanar pîr ü civan ağlar
Nice günler edip kat'ı merâhil âkıbet bir gün
İrüp Kerb ü Belâda cümlesi Hakka divan ağlar.
     Bilinmişdi ki ol yerler serencâm-ı şehâdettir
     Bilinmişdi ki ol yerden geçilmez hânedân ağlar.
İmâm-ül-Etkıyâ toplandırıp etbâ vü ahbâbın
Okur bir hutbe bir bir fitneyi eyler beyân ağlar.
     Kuruldu hayme-i ahdar o gün Kerb ü Belâ içre
     Bugün Kerb ü Belâda kaldı hâlâ âşıkan ağlar.
Yazıp bir nâme reis-ül-usât'a söyledi ey kavm
Bu fitne sarsar İslâmı, yıkar dîni, îman ağlar.
     Hezâran şetm ile Sa'd oğlu hem gönderdi bir nâme
     Anı dil söylemez kâfir dahi olsa zebân ağlar.
Hücûm etti o mel'unlar kitâbullahı imhâya,
Sanarsın bir kıyâmet koptu toz ağlar duman ağlar.
     Kesildi her taraftan su, sabiler gül gibi soldu,
     Su ağlar, servi ağlar, bahçe ağlar, bâğıbân ağlar.
Bozuldu gülşen-i bâğ-ı risâlet hâr ile doldu
Gül ağlar, bülbül ağlar, lâle ağlar, erguvan ağlar.
     Hezârân zulmile yetmişiki sâdık olup kurban
     Halâyık titreyüp bu kıssadan kevn ü mekân ağlar.
Kesildi başları bin cevrile bir âşık-ı zârın
Kesen mel'unlara lânet edip seyf ü sinan ağlar
     Ali-Ekberle Kasım can verip cânânını buldu,
     Ali-Asgar sabî okla vuruldu ümmühân ağlar.
Vefâya dâvet etmek, sonra bin dürlü cefâ etmek,
Size ey kâvm sek dersem, behâim bîgüman ağlar.
     Yirmibin kişi birden ok attı, Şâh-ı mazlûme
     Bizi atman diyüp zâlimlere tîr ü kemân ağlar.
Ok atmak kurret'ül ayne değil mi aslını imha
Sebebsiz mi bugün hâlâ hakikî müslüman ağlar.
     Ciğergâh-ı Habîb-i Kibriyâya ok atan mel'un
     Cehennemde bugün şeytanla kurmuş âşiyân ağlar.
Cihânın sâhibinden bir su kıskanılmış, âh
Fırat ağlar, Murad ağlar, zemîn ü âsüman ağlar.
     İmâm'ül müttakînin Şîmr-i mel'un kesti çün bâşın
     Cehennem kaynayıp Arş sayha etti Tevleşân ağlar
Ayak bastı o mel'un kalb-gâh-ı sırr-ı Kur'ân'a
Aliyy ü Fâtıma Peygamber-i âhir zaman ağlar.
     Harem-gâh-ı Habîb-i Kibriyâye doldu nâ mahrem
     Bizi hep öldürün derler, sabilerle zenân ağlar.
Çadırdan nâle vü feryâd yükseldi semâvâte
Melekler sordular noldu, dediler teşnegân ağlar.
     Döküldü hûn-i mazlûman yere, yer mâteme girdi
     Melekler inleyüp titrer felekde kehkeşân ağlar.
Nisâ-yi Ehl-i Beyt üryân ü giryan kaldı çöllerde
Çöl ağlar, dağlar ağlar, vâdî-i berr ü yeban ağlar.
     O şâhın derdi etmiş cümle insan oğlunu giryân
     Bilenler bilmeyenler hep bu derd ile inan ağlar.
Gelip birkaç deve çulsuz yularsız Şimr-i mel'un der
Bugün Şâma sefer lâzım bu emri her duyan ağlar.
     Deve üryân, ciğer püryân, yürürler aç susuz sibyân
     Deve ağlar, ceres ağlar, yol ağlar, kârban ağlar.
Meşakkatle develer kat'-ı menzilden kalıp bîtab
Düşüp yollarda ma'sûmân eder âh ü figan ağlar.
     O yollarda, o çöllerde, o ıssız gurbet ellerde
     Sükeyne Zeyneb'in ahvâline hûr-i cinân ağlar.
Dikildi nîzeye Sultân-ı kevneynin ser-i pâki,
Çıkıp bir nûr olur arş sayesinde sâyeban ağlar.
     Nihayet bir sabahdı Şam'a dahil oldular âh Şam,
     O tâli'siz misafirler konuldu hâne, hân ağlar.
Bu hâle ağlayan gözler, görür elbette dîdârı
Bunun gafilleri ağlar, muhakkak câvidan ağlar.
     Belâ-i Ehl-i Beyti yazmağa imkan mı var asla
     Söz ağlar, söyleyen ağlar, kalem ağlar, yazan ağlar.
Hüseyn ağlar gözü yaşı olur âlemlere rahmet
Yez d ağlar gözü yaşı olur lâ'net feşân ağlar.
     Yezîd bir nâm-ı dünyaya değişti Şâh-ı ukbâyı
     Nidem ol nâm-ı mel'ûnu kim nâm ağlar, nişân ağlar.
Evet hazmetmemişti Âl-i Süfyan Dîn-i İslâm'ı
Resûlün âline yaptıklarına kâfirân ağlar.
     Alî nûrunu itfadan garazdı dîni mahvetmek,
     İmâm-ül-Müctebâya verdiler zehri yılan ağlar.
Ezelden ağlarım, akdı dü çeşmim kanlı yaşımla
Ne hâbım var, ne râhat var, yanan cismimde cân ağlar.
     İki göz oldu a'mâ ağlarım ey kurret'ül ayneyn
     Kemâlî suz-i derdinle nihân ağlar, ayân ağlar.


                                                             Osman Kemâli Efendi

3 yorum:

dedi ki...

ağlar redifli muhteşen bir mersiye... teşekkürler paylaşım için

SUFİ dedi ki...

Yüreklere dokunan güzel ve faydalı bilgileri,takipcilerinizin istifadesine sunduğunuz özenle hazırlanmış bir bloğunuz var. Emeğinize ve yüreğinize sağlık. Bloğumda sizin için bir ödül var uğrasanız memnun olurum...

Unknown dedi ki...

lâ ve Hulisi güzel yorumlarınız için teşekkür ederim.